Queen’s Gambit

Bugün yine haddimi aşarak sizin karşınıza başka bir dizi hakkındaki yorumlarımla geldim.

Öncelikle bu bir mini dizi bunu belirtmem gerek. Yedi bölümden oluşuyor, bölümler ise 50-60 dakika arasında.

Dizimiz ana karakterimiz Elizabeth’in koşuşturması ile 1967 de başlayıp sonradan flashback ile çocukluğuna dönüyor hemen ardından sanki flashback değilmiş gibi çocukluğundan yetişkinliğine doğru devam ediyor.

Elizabeth güzel bir başlangıç hikayesiyle bizim merakımızı cezbederek başlıyor hikayeye. Sonra ne oldu ne olacak derken bir de bakmışız ki dizi bitmiş.

Tam tadında bittiğini belki uzatmak isteseler en fazla bir bölüm daha çıkabileceğini söylesem yanlış olmaz. Bir bölüm daha ekleseler güzel olabileceğini söylersem de yanlış olmaz. Galiba benim bu konu hakkında tam bir fikrim yok.

Elizabeth’in çocukluğundan itibaren izlemek yeterince keyifliydi. Çocukken yaşadıklarından dolayı donuk bir surata sahip olması hoşuma gitse bile yahu bu kız büyüyünce niye mimiksiz kaldı diye sorguladım.

Oyuncu kalitesi olarak gayet güzel olsa da baş rolümüzdeki kızımızın hep mimiksiz kalması yer yer rahatsız etti beni.

Rahatsız olduğum bir başka konu ise duyguların bize aktarım şekli oldu. Bazı yerlerde kızın iç dünyasını bize yansıtmak için fazla aşırıya kaçılmış gibi hissettim.

Ancak duygusal bir şekilde başlayan bir dizinin yine harika duygular eşliğinde bize veda etmesi fazlasıyla hoşuma gitti. Ben çok sulu göz olmamama rağmen final bölümünün bir sahnesinde oturup çocuklar gibi ağladım. Hatta hatayı kızımızda bulup empati yaparak kendimi suçladım ve moralim çok bozuk bir şekilde gezdim bir süre.

Tabi bunca şeyi bir gün içerisinde yaşadım çünkü diziyi başladığım gün bitirdim.

Yeni alışkanlıklarımızla birazda Türk dizisi izlemenin getirdiği sardırma bağımlılığıma bu dizininde maalesef birkaç yerinde yenik düştüm. Uzun ve benim tabirimle hikayeye çok bir etkisi olmayan boş sahneleri izlemeye dayanamıyorum. Ancak bir Türk dizisinin yarısını sardırıyorsam bunda toplam 5-10 dakikalık bir kısım sardırmışımdır. Dolu dolu geçen bir yedi bölüm var yani.

Kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum ve son olarak Mr.Shaibel Sen çok büyük bir adamsın.

Dizideki favori karakterim kesinlikle Mr.Shaibel’dı.

Ayrıca bu bilgiyi aktarmadan geçemeyeceğim. Dizi yayınlandıktan sonra Google’da “Nasıl Satranç Oynanır?” sorusu zirveye otururken. Satranç seti satışları da hayli artmış bulunmakta.

Spoiler Uyarısı

Beth kızım Mr.Shaibel’a olan 10 dolar borcunu neden ödemiyorsun.

Spoiler Bitti.

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim başka yazılarda buluşmak üzere.

Yorum bırakın