Arkadaşlık mı, Dostluk mu?

Arkadaş’ın, arka ve taş kelimelerinin birleşimi sonucu oluştuğu söylenir bir rivayete göre. Dost kelimesi ise Farsça’dan hayatımıza girmiş bir kelimedir. Arkadaş, kelime anlamınca ” birbirini yakından tanıyan ve birbirine karşı sevgi, saygı ve anlayış gösterenlerden her biri” olarak tanımlanmış. Dost ise “sevilen ve güven duyulan yakın arkadaş, sıkı fıkı görüşülen kimse, gönüldeş” olarak tanımlanmış.

Aslında hemen hemen herkes arkadaş ve dost kavramlarına aşinadır fakat bu kavramların özünde ne anlam ifade ettiğinden bir haberler. Dost ve arkadaş aslında hem birbirinden çok ince çizgilerle ayrı duruyorken hem de bir o kadar birbirinden farklı anlamlar ifade ediyorlar. Mesela arkadaşlığın çıkar üstüne kurulduğunu ve dostluğun arkadaşlıktan daha kıymetli olduğunu savunan büyük bir kesim var ve ben de bu kesme dahilim. Tüm arkadaşlıklarda fazla olmasa da en az bir çıkar söz konusudur. Dostluklar ise çıkar üstüne kurulamaz, iyi günde kötü günde hiçbir menfaat beklemeden yanında olabilmek üstüne kurulur. 

Arkadaşınıza ona ihtiyacınız olduğunu söylerseniz gelir, dostunuz ise ihtiyacınız olduğunda yanınızda olandır. Arkadaş üzüldüğünüzde “noldu” diye sorar, dost neden üzüldüğünüzü zaten bilendir. Arkadaş bir adım arkanızdadır, yolu siz gösterirsiniz. Dost yanınızdadır, birbirinize eşlik edersiniz. Arkadaşlar sayılamayacak kadar çok iken, dostlar unutulmayacak kadar azdır. Böyle betimleyerek arkadaşlığı fazlasıyla gömdüğümü fark ettim. Aslında ikisi de adamına ve değerine göre kullanıldığında yerleri bir başka güzeldir. Dostlar nadir bulunan, yoğun paylaşımların yaşandığı insanlardır, ailenizdir. Herkesle her şeyi paylaşmak mümkün olmadığı için dostlar sayıca azdırlar. Arkadaşlar ise hayata çok farklı renkler katabilecek, açılımlar getirebilecek hiç ummadığınız şeyler ekleyebilecek insanlardır. İki kavram da hayatı güzelleştiren etkenlerden olsa da benim için her zaman dostluk ve dostlarım önde gelir. Dost öyle kıymetli öyle mükemmeldir ki bulunmaz hint kumaşıdır, bulabilmekte herkese nasip olmaz. Dostlukta bencilliğe yer yoktur ve sırf bu sebepten ötürü bile çoğu insanın dostu yoktur, olmayacaktır da. Size bir uyarıda bulunmak isterim, arkadaşınızı dostunuz zannedip yanılgı yaşıyor da olabilirsiniz. Bunu anlamak çokta zor değil, gelin size bunu kanıtlayayım. Dostunuza gereksiz nezaket yapmazsınız, icabında şaka yollu ya da ciddi argo kullanabilir, gerektiğinde ufak çapta satabilir, satılabilirsiniz ama bunların konusu bile açılmaz, en fazla “oğlum ne hain adamsın hani o gün geleceğim dedin, gelmedin” tarzı bir konuşma geçer. Arkadaşınıza ise bunlardan birini yaparsanız arkadaşlığınız sarsılır, dışarıdan tavırlarınıza bakan sanki arkadaşınızla aranızın daha iyi olduğunu, ilişkinizin süper olduğunu düşünebilir ama öyle değildir. Kısaca bir toparlamak gerekirse;

Arkadaş, -mış gibidir. Dost realitenin ta kendisidir.

Arkadaş ara sıcaktır. Dost yolluk.

Arkadaş gülümser. Dost ağlar.

Arkadaş sırt sıvazlayandır. Dost tokadı basan.

Arkadaş algı geciktiricidir. Dost Alka Seltzer’dir. (Ağrı kesici)

Arkadaşın iyisi kötüsü vardır. Dost, dost’tur.

Arkadaş her şeyin iyisini söyler. Dost acı söyler.

Arkadaş sallama çaydır, dost ise demleme çay. Aradaki farkı da sadece tiryakiler anlar..

Hayvanları koru,

Doğayı sev,

Kendine ve dostuna iyi bak.

Yorum bırakın