Yapar mıyız?

Hepimiz çaresiziz aslında!
Her şeyi kontrol ettiğimizi düşünürüz, kendimizi haklı olarak tanımlarız (çünkü bardağın dışından olay tamamen böyle gözükmekte). Uzun bir zaman her şey inanılmaz güzeldir. O güne gelene kadar… Elinden bir şey gelmiyor, bitiksin, yıkıksın artık elinden gelen tek şey olan bitenleri acı bir şekilde izlemek. En güzel görüşlere, muazzam düşüncelere çöpe atılan izmarit kadar değer vermiyorsun. O şeyler şimdi senin kaçış yolun…
Uğraşmak zorundasın sevdiklerin için, yorulmak zorundasın kendin için ama sonucunun olmayacağını bildiğin halde. O izmarit parçası için her şeyi yapmaya hazır durumda olacaksın ama o izmarit geldi ve geçti. Kahpe yüreğindeki umut hiçbir zaman azalmamakta. Umut çoğaldığında “acaba her şeyi yaptım mı?” diye soru gelir aklına…
“Asıl çaresizlik kendine elimden geleni yaptım mı? Diye sormaktır”
Eğer çelişki ve karamsarlık varsa bu zamana kadar verdiğin emekleri heba ettiğin anlamını taşır. Korkuyla gelecek olmaz, korkuyla hayal kurulmaz. Korkma ki elinden gelenin en iyisini yapasın.
Çaresizlik gelip geçicidir kalıcı olan bu durumun içindeki emeklerin. Emeklerini heba etme, emeklerini çöpe atma, emeklerine sahip çık onları koru; onlar senin en değerli hazinen.
Emeklerinin karşılığında gelmeyen başarı için rüzgarı suçlamayı bırak, yelkenleri kullanmayı öğren! Seyirci koltuğundan sıkıldıysan, sahneye çık. Zirvede her zaman bir kişiye daha yer var. Başkaları yapabildiyse, sen de yaparsın…
Bu yolda yılmadan, yıkılmadan, çaresizlik kavramını minimum seviyeye indirmek için çabala…


,

Yorum bırakın