Herkese selamlar, genelde oyun incelemesi tarzında yazılar yazmıyorum, hatta bu ilk yazım. Bu sebepten ötürü ilk kaleme alacağım oyunun benim için ne kadar özel olduğunu az çok tahmin edebiliyorsunuzdur.
Resident Evil 4 ile yaklaşık 4-5 yaşlarında “yalnız bırakılmamam gereken” yaşlarımda yalnız bırakıldım ve oynamaya çalışmıştım. Tabii küçük olduğumdan oyunun kalitesine falan değil yalnızca üstüme doğru gelip beni öldürmeye çalışan zombi tiplerden kurtulmaya çalıştığım için geriye kalan şeyler pek umrumda değildi doğrusu. Bu Resident Evil serisi ve 4. oyun ile ilk karşılaşmamdı. İkinci karşılaşmamda aradan 5-6 yıl geçmiş ve bir PS2 sahibi olmuştum. Yanında üç oyunla beraber gelmişti;
WWE SmackDown vs. Raw 2010,
Pro Evolution Soccer 2011 (PES),
Resident Evil 4.
Pes ve SmackDown’da birkaç saat takıldıktan sonra bu oyunda neymiş diye taktım cd’yi ve açılmasını bekledim ama bunun birkaç yıl önce korka korka oynamaya çalıştığım Resident Evil 4 olduğundan bir haberdim..
Oyun açıldı, yine o gerici arka plan müziği ile beni tekrar korkutup germeyi başarmıştı. Açık konuşayım, tekrardan oyunu bir daha açmadım bile.
Gel gelelim günümüze, Enis Kirazoğlu kanalının sıkı bir takipçisiyim ve pandemi o zamanlar yeni yeni başladığından kendisi bir oyun öneri videosu çekmişti ve video’da daha önceden sevmediğinizi düşündüğünüz oyunlara bir şans verip tekrar denememiz yönünde bir video idi. Bende sekmeyi kapatıp Steam’de gezmeye başladım ve o karizmatik bakışlarıyla Leon Scott Kennedy karşımda duruyordu.
HİKAYE
1998 yılında Raccoon şehri, Umbrella şirketinin yaptığı virüs deneyleri yüzünden büyük zarar görmüştür. Çok fazla can ve mal kaybı yaşanmıştır. Virüsün diğer şehirlere yayılmasını önlemek için Umbrella şirketi Raccoon şehrini nükleer bir füze ile yok etmiştir. Leon Scott Kennedy’nin şehirden kurtulduğu öğrenilince ABD ajanlığına alınmıştır. 6 yıl sonra Leon, ABD başkanının kızı olan Ashley Graham’ı kurtarmak için görevlendirilmiştir. Ashley bilinmeyen bir örgüt tarafından kaçırılmıştır. Leon görevi için İspanya’da bulunan bir köye gider. Köye vardığında kendilerini aydınlanmış olanlar diye tanımlayan köylülerin saldırısıyla karşılaşır. Burada Ashley’i kurtarmak için geldiğimiz bu köyün aslında sıradan bir köy olmadığı, buradaki yerlilerin dinle kandırıldığı ve virüs enfekte edildiği tamamen birer kapalı kutu ve sadece hizmet amaçlı oldukları ortaya çıkar. Bunun çıkmasıyla beraber Leon Scott Kennedy artık burada sadece Ashley’i kurtarmayacaktır.

OYNANIŞ
Resident Evil 4, zamanında Game Cube için çıkış yapan bir özel oyundu. Bundan ötürü kontrol mekanizması ve mekanikler 2005 yılı teknolojisinde ve konsol için çıktığını göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir. Resident Evil hayranlığımı bir kenara koyup öyle değerlendirme yapacağım. Oyun her ne kadar eski olursa olsun tok bir vuruş hissine sahip. Düşmanınızın hangi uzvuna ateş ettiyseniz ona göre reaksiyon alıyorsunuz. Oyunun bana göre oynanış bakımından sadece iki eksisi var ve bunlardan birine tam olarak eksi bile diyemem, oynadıkça alışılan bir durum çünkü. İlki yakın dövüşün üzerinde fazla durmamaları, bir bıçağımız var evet ancak chapter 1 haricinde düşmana çok hasar verdiğini söyleyemem. Bunun haricinde düşmanın “dibine” girdiğimizde bazen anlık ve nadiren çıkan tekme at butonu haricinde pek bir yakın dövüş mekaniği yok. Bu bir eksi mi, oyun bir yakın dövüş oyunu olmadığı için değil ancak olsaydı kesinlikle güzel olurdu. Bir diğeri ise yukarıda belirttiğim üzere oyun konsol ele alınarak tasarlanıp yapıldığı için ve o zamanlar da konsolda silah ve kamerayı aynı doğrultuda kullanmak biraz sıkıntılı olacağı için yürüyerek ateş etmek diye bir mekanik yok oyunda. Ya pozisyon değiştirip işinizi garantiye alırsınız ya da düşmanlara daha fazla mermi harcarsınız. Aslında türü dolayısı ile bir survival-horror için gayet güzel bir mekanik bence ancak benim teşviğimle başlayan arkadaşlarım hep bu konudan fazlasıyla şikayetçi oldukları için buna da yer vermek istedim.
BÖLÜM TASARIMI & DÜŞMANLAR
Oyun genel olarak sizi hep “tek başınıza ve çaresiz” olduğunuz izlenimini vermeye çalışıyor ve bunda da oldukça başarılı. Ben oyunu uzata uzata ve inceleyerek oynadığım için bu detaylara dikkat etmeye çalıştım. Oyunda tek sıkıldığım yer artık aksiyona girmek istediğim için oyunun ilk yarım saati içerisinde bulunan köyden çıkmak için sol ve sağ tarafa gidip arama yaptığımız kısımdı ki oyunu bitirip her şeyi anladığımda bana saçma gelmemişti onu da ekleyeyim. Oyunda düşmanlar asla kendini tekrarlamıyor, her şeyden tadında ve yeterince var. Tam kendini yenilemeye başlıyor derken düşmanın bir uzvu kopup içindeki virüsün mutasyona uğramış hali size saldırıyor. Boss Dövüşleri fazlasıyla güzel işlenmiş, hani tek bir boss dövüşü için bile ayrı ayrı üşenmeden bölüm tasarımı yapmışlar.
SONUÇ
Tatmin edici bir hikaye, zamanın ötesinde bir sunum, kendini tekrar etmeyen düşmanlar ve karizmatik bir karakter ile Resident Evil 4 benim için oynadığım en iyi oyunlar listesinde başı çeken bir efsane oldu. Eğer eski oyun oynayamama gibi bir takıntınız yoksa, (eğer varsa 2022’de Resident Evil 4 Remake geliyor) kontrollere de birazcık sabredip alışırsanız ölmeden önce oynanması gereken bir oyun olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Not : 8 Temmuz’da bitecek Steam Yaz İndirimleri kapsamında Resident Evil 4, 13.87₺’den satışta.
Doğayı sev,
Hayvanları koru,
Kendine iyi bak.

Yorum bırakın