Paralel Evren Yaratmak

Uzay ve zaman geçmişten günümüze insanlığın en çok ilgisini çeken konulardan birisi olmuştur ve yaşadığımız dünyanın dışına çıkmaya başladıkça evren hakkında da daha çok fikir üretmeye başladık. İlk başlarda evrende yalnız olmadığımız fikrini kabul ettik ve sonrasında da belki de sadece bir tane evren yoktur düşüncesini oldukça mantıklı bulduk ve bu varsayımların sonucunda ortaya çok meşhur üç tane paralel evrenler teorisi çıktı.

  1. Bubble Universes (Balon Evrenler): Balon evrenler fikrinin temel mantığı evrenin diğer parçalarının bizim göremeyeceğimiz uzaklıkta saklandığıdır. Mesela bir masa üzerindeki birbirine temas etmeyen bardaklar gibi düşünebilirsiniz. Her bir bardak aslında ayrı bir evreni temsil ediyor. Bir diğer önemli nokta ise neden bizim evrenimizin yaşam için en iyisi olduğu düşüncesidir. Öteki evrenlerde fizik yasaları farklılık gösterdiği için tüm kurallar baştan yazılacaktır ve kısaca biz diğer evrenlerde var olmayacağız. Fizik kurallarının farklılığından söz ederken gerçekten en temel şeyin bile bizim evrenimizden farklı olduğuna inanılıyor. Mesela diğer evrenlerin birinde pi sayısının 3 olduğunu hayal edin. Mühendisler için ne kadar heyecan verici olurdu.
  • Membranlar ve Çok Boyutluluk: Bu fikirdeki temel mantık ise aslında evrenin 9 boyutlu olduğu ve bizim o evrenin sadece 3 boyutlu parçasında yaşadığımız düşüncesidir. Sicim teorisinin matematikle ilgili alanında evrenin boyutu hakkında sicim kuramcılarının yetersiz kalması sonucu ortaya atılmıştır. Evrenin dokuz boyutlu yapısında biz sadece ilk üç boyutu bilebiliyor ve tamamen anlayabiliyoruz. Aslında oldukça ürkütücü fakat bir o kadar da yakın hissettiğim bir teori. Yakın hissetmemin sebebi ise örneklerinin matematikte oldukça fazla olmasıdır. Mesela 2 boyutlu cisimlerin ne kadar basit olduğunu kavrayabiliyoruz çünkü biz 3 boyutlu bir evrende yaşıyoruz. Fakat peki ya 4 boyutlu cisimleri tamamen anlamlandırabiliyor muyuz?
  • Çoklu Evrenler: En popüler teorilerden birisi olan çoklu evrenler teorisi şu zamana kadar sayısız film veya dizide işlenmeye çalışılmıştır. Temel mantığının ise olasılıklar üzerinde olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Oldukça basit bir şekilde açıklamam gerekirse yaşadığınız her olayın sonucunda aslında diğer ihtimallerin de gerçekleştiği başka evrenler vardır. Mesela bu yazıyı okumamanız sonucunda siz herhangi bir şey hissetmeyeceksiniz fakat paralel evrenlerin birinde okuyor olacaksınız ve hayatınız yaptığınız bu seçime göre seyredecektir. İlginçtir ki aslında bütün bu yaptığınız seçimleri veya hayatınız boyunca yaşadığınız dilemmalar sonucu verdiğiniz kararları veyahut vermediğiniz kararların hepsinin gerçekleştiği birer evren var. Hatırlatmak isterim ki eğer bugün burada mutsuzsanız üzülmenize gere yok. Elbet bu ana kadar yarattığınız paralel evrenlerin birisinde mutlusunuzdur.

Sonuç olarak, bu teorilerin hiçbirisi fiziksel deneye maruz bırakılmamıştır ve ispatlanmamıştır. Fizik bir bilimdir, felsefe değil. Bu yüzden, bu ihtimallerin gerçek olması halinde bile ispata ihtiyacı vardır.

Yorum bırakın